27 Haziran 2007

Yaralı Asker




Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker en iyi arkadaşının az ileride, kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanin başını bir saniye siperden çıkaramayacağı bir ateş altındaydılar.


Asker teğmenine koştu hemen:
- Komutanım, bir koşu arkadaşımı alıp geleyim mi?


"Delirdin mi?" der gibi baktı teğmen...
- Gitmeye değmez oğlum, arkadaşın delik deşik olmus. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın!


Ama asker o kadar ısrar etti ki, teğmen izin vermek zorunda kaldı.
- Peki, dene bakalim!

Asker yoğun ateş altında fırladı siperden ve mucize eseri, arkadaşının yanına kadar gitti, yaralı arkadaşını sırtlandığı gibi taşıdı. Birlikte siperin içine yuvarlandılar.


Teğmen koşup yaralıya bir göz attı ve nefes nefese bir kenara yıkılmış askere döndü:
- Sana hayatını tehlikeye atmaya değmez, dememiş miydim? Bu zaten ölmüş...


- Değdi Komutanım, değdi! dedi asker.
- Nasıl değdi, arkadaşın zaten ölmüş, görmüyor musun?
- Gene de degdi komutanım, çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu...


Ve onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için...
Ve, hıçkırarak, arkadaşının son sözlerini tekrarladı:
"Geleceğini biliyordum!"

Hiç yorum yok: