23 Mayıs 2007

BEN ÖLÜRSEM AKŞAMÜSTÜ ÖLÜRÜM




Ben ölürsem akşamüstü ölürüm


Şehre simsiyah bir kar yağar


Yollar kalbimle örtülür


Parmaklarımın arasından


Gecenin geldiğini görürüm




Ben ölürsem akşamüstü ölürüm


Çocuklar sinemaya gider


Yüzümü bir çiçeğe gömüp


Ağlamak gibi isterim


Derinden bir tren geçer




Ben ölürsem akşamüstü ölürüm


Alıp başımı gitmek isterim


Bir akşam bir kente girerim


Kayısı ağaçları arasından


Gidip denize bakarım


Bir tiyatro seyrederim




Ben ölürsem akşamüstü ölürüm


Uzaktan bir bulut geçer


Karanlık bir çocukluk bulutu


Gerçeküstü bir ressam


Dünyayı değiştirmeye başlar


Kuş sesleri, haykırışlar


Denizin ve kırların


Rengi birdenbire karışır






Sana bir şiir getiririm


Sözler rüyamdan fışkırır


Dünya bölümlere ayrılır


Birinde bir pazar sabahı


Birinde sararmış yapraklar


Birinde bir adam


Her şeye yeniden başlar








Hiç yorum yok: